Topraklarının yüzde 18'i deniz seviyesinin altında olan Hollanda'da su baskınını engellemek için
denize setler, fazla suyu atmak için değirmenlerle çalışan kanallar inşa edilmiş. 1910'larda ülkenin yüz
ölçümü 30 bin kilometre kareymiş. Denize bentler inşa edip 40 bin kilometre kareye çıkarmışlar! O
yüzden Tanrı dünyayı , Hollandalılar Hollanda'yı yarattı deniyor. Bırakın dağları neredeyse tepelerin
bile olmadığı ülkede yüz binlerce bisiklet var ve her sene 80 binden fazlası çalınıyor!
Özgürlük sınırlarının zorlandığı Hollanda da 1980'li yıllarda hem kontrol edip hem de vergilendirmek
için esrar kullanımı serbest bırakılmış.Dolayısıyla coffee shop adı verilen mekanlarda farklı dünyalara
yolculuk yapmak mümkün. Ülkede ciddi bir uyuşturucu turizmi var.Dünya da tarım üretiminde birim
başına verimde ileri teknoloji farkıyla Japonlar en başta geliyor, ardından da Hollandalılar. Küçük bir
ülke olmasına rağmen meyve, sebze ve çiçek üretimi çok fazla. Lale ihracatından da 10 milyar euro
gelir elde ediyorlar. Laleye tulpen diyorlar. Bu adın tülbentten geldiğine inanılıyor. Söylentilere
göre lale soğandan çıktığı için böyle bir ad verilmiş.Dünya'nın en büyük somon ihracatçısı da Norveç
değil, Hollanda.
Kanallar Şehri
AMSTERDAM
Amsterdam heyecan kaynağı,adrenalini yüksek,öte yandan romantizmi yüreklere su serpen bir dünya
şehri.
İnsanoğlu ünlü şehirleri genellikle bir sembolle özdeşleştirirler.Bellek tazelenirken Paris Eyfel Kulesi,
New York Özgürlük Heykeli, Roma Aşk Çeşmesi'yle düşüverir akla. Amsterdam ise birden çok
sembolle hatırlanır; adeta dünyaca ünlü mücevhercilerinin özenle işlediği bol karatlı pırlantaların
onlarca yüzeyi gibi. Amsterdam deyince akla kanallar, bisikletler,köprüler,kırmızı fenerli
evler,uyuşturucuların serbestçe satıldığı coffee Shoplar kısaca özgürlük , hoşgörü ve çeşitlilik
gelir.Amsterdam, başkalarının özgürlüğü engellenmediği sürece özgür olunan bir kent.Toplumun
bireye baskısının minimuma indiği,devletin yatak odalarını kişinin mahremiyetine bıraktığı,cinsel
yönelimlerin ve fantezilerinse hoşgörünün şemsiyesi altına girdiği bir yerleşim.Çeşitliliğe gelince ;
kültür,tarih,eğlence ve ulaşım gibi büyük bir şehrin sahip olması gereken tüm ihtiyaçları ve avantajları
barındırmasına rağmen küçük bir şehrin sakinliğine ve kolaylığına da olanak sağlıyor.
145 milletten 720bin kişinin 400 bin adet bisikletle uyum içinde yaşadığı şehirde 6800 tane 16-18.
yy.'a ait tarihi bina,2500 adet kanallarda demirli tekne-ev,1281 köprü ve 165 kanal muhteşem dekoru
tamamlıyor.Kanallarda kazıklar üstüne inşa edilmiş ve değişik renklere bürünmüş ufacık evler,
kaldırım taşıyla döşenmiş sokaklar,ağaç gölgeli kanallar,geniş parklar her sene gelen 7 milyondan
fazla turistin hayranlığını kazanıyor.
Adı Amstel Nehrinden geliyor!
Hollandalılar çok iyi ingilizce konuşuyorlar, bunun sebebi dillerinin ingilizce ve almancanın krışımı gibi
olması ve televizyon programların dublajlı değil alt yazı ile gösterilmesi. Flemenkçe olarak da geçen
dilleri çok zor, ulusal havayollarının açılımına bir göz atıp telaffuz etmeye çalışın: Koninklijke
Luchtvaart Maatschppij! Hollandalıların dini inançları pek güçlü değil.Kiliselerin bir çoğu cemaat
yetersizliğinde kapanmış.Kültürel bir amaçla kullandığınız taktirde ise 1 Euro gibi bir bedel ile
devralabiliyorsu
AMSTERDAM'IN YILDIZLARI
Kırmızı Fener Sokağı
Şehri keşfetmek çok kolay. Önce ana Tren istasyonu'nu (Central Station) arkanıza alın. Ardından çok
sayıda büyük mağazanın yer aldığı, aynı zamanda kanal turunu yapan teknelerin demirlediği
iskelelerin olduğu Damrak'tan geçin.Birazdan Kraliyet Sarayı ve güvervinleriyle ünlü Dam Meydanı'na
ulaşacaksınız. Amacınız farklı bir bölgeyi ziyaretse istasyondan sonra sola kıvrılın.Apayrı bir dünyanın
kapıları açılacak önünüze.Kırmızı floresanlı lambalardan dolayı Kırmızı Fenerli Evler olarak
adlandırılan yapılarda iç çamaşırlarıyla müşteri bekleyen, vücutlarını kiralayarak hayatlarını kazanan
hayat kadınları ile karşılaşacaksınız. Kadın olsanız bile çekinmeyin burası şehrin en turistik bölgesi.
Buraya gelmek için bu kadınların saatlik bazda kiracısı olmakda şart değil. Erkeklerin çoğu seyirci
olarak dolaşıyor ortalarda. İçeri girenlerde 15 dakikalık hızlı bir servis için 50Euro civarında bir para
ödüyorlar.Çalışanların sadece yüze 5'i Hollanda da doğmuş.
Kanallar
Kuzeyin Venediği tanımlamasının nedeni olan kanallar iç içe yarım halkalar halinde şehri kuşatıyor.
İmparator(keizer) , prens(prinsen),Centilmen(Heren) adını taşıyan üç ana kanal diğer kanallarla
birlikte sadece şehri süslemekle kalmayıp ulaşıma da katkıda bulunuyor. Amsterdam'da kanal turu
için Holland International'ı (6253035 www.hir.nl) deneyebilirsiniz.
Çiçek Pazarı
Regulierdawarsstraat
Şehirdeki en ilginç yerlerden biri çiçek pazarı Avrupa'nın en büyük çiçek ihraatçılarından biri olan
Hollanda'da sabah kesnilen çiçekler , öğleden sonra kıtanın büyük bölümünde satışa sunuluyor.Çiçek
pazarının hemen yanında şehrin gece hayatının hareketli noktalarından biri olan ve adını ünlü ressam
Rembrandt'dan alan meydan bulunuyor.
Müzeler
Çok kosmopolit bir yapıyı bünyesinde barındıran şehrin Müzeler Meydanı'nda sanata ilgisiz olanların
dahi ilgisini çekebilecek müzeler var.Van Gogh'un adını taşıyan müzede dehasınıı tablolarında ki
sarıların,yeşillerin,mavilerin coşkusuyla çılgınlığını ise kulağını kesmesiyle gösteren sanatçının tabloları
dışında Gauguin ve Lautrec gibi çağdaşlarının da eserleri bulunuyor.
ALIŞVERİŞ
Ana cadde olan Damrak üzerinde ve onun paralel sokaklarında çok sayıda mağaza var.
Jordaan'ın arka sokaklarında güzel butikler yer alıyor.Nine Streets ise şık dükkanların ve
antikacıların olduğu bir
bölge.Waterlooplein'de bir bit pazarı var.Bazı dükkanlar pazartesi kapalı olabilir bilginize.
EĞLENCE ZAMANI
Eğlence için Escape Venue, De Trut, Club NL ve canlı müzikler için Paradiso ilk tercih yerleriniz
olabilir. Cafe April Exit, Thermos Night ve Cock Ring ise gaylerin gözde mekanları arasında.
AMSTERDAM'IN EN ŞIK RESTORANLARI
D'vijff Vlieghen
Spuisstraat 294-302
Tel: 530 40 60, www.fiveflies.nl
Telaffuzu zor görünen bu ismin anlamı beş sinek. Restoran birbirine koridorlar ile bağlı beş evden
oluşuyor.Çağdaş Hollanda mutfağının güzel örneklerini servisin biraz yavaş olduğu bu mekanda
deneyebilirsiniz.
Dylan, The
Keizergracht, 384
Tel: 530 20 10, www.dylanamsterdam.com
Jordaan bölgesinde bulunan Dylan otel iç dekorasyonu ve hip atmosferiyle nefes kesiyor. Japon, Tay
ve Fransız mutfakları karıştırılıp harikalar yaratılmış.Gelen kitle çok hoş, yemek yerken gözünüz
gönlünüz açılıyor.
La Rive
Inter Continental Hotel
Tel: 520 32 64
Şehrin en güzel otellerinin birinin içinde nehir manzaralı, mükemmel bir restoran. Fransız ve Akdeniz
mutfakları ile hazırlanan lezzetli menü gelenleri mutlu ediyor.Yazın mutlaka terasında oturun.
Christophe
Leliegracht, 46
Tel: 625 28 07, www.christophe.nl
Ünlü şef Jean Christophe Royer Fransız mutfağıyla Akdeniz mutfağını harmanlayıp Afrika esintilerini
de üzerine eklemiş. Ortaya çıkan yemekler ise adeta bir sanat eseri gibi, lezzetler olağanüstü, işini iyi
yapan personel, çiçekler ile renklendirilmiş kanal kenarında ki bu restoranı daha da özel kılıyor. Sıra
dışı bir gece için güzel bir seçim.
denize setler, fazla suyu atmak için değirmenlerle çalışan kanallar inşa edilmiş. 1910'larda ülkenin yüz
ölçümü 30 bin kilometre kareymiş. Denize bentler inşa edip 40 bin kilometre kareye çıkarmışlar! O
yüzden Tanrı dünyayı , Hollandalılar Hollanda'yı yarattı deniyor. Bırakın dağları neredeyse tepelerin
bile olmadığı ülkede yüz binlerce bisiklet var ve her sene 80 binden fazlası çalınıyor!
Özgürlük sınırlarının zorlandığı Hollanda da 1980'li yıllarda hem kontrol edip hem de vergilendirmek
için esrar kullanımı serbest bırakılmış.Dolayısıyla coffee shop adı verilen mekanlarda farklı dünyalara
yolculuk yapmak mümkün. Ülkede ciddi bir uyuşturucu turizmi var.Dünya da tarım üretiminde birim
başına verimde ileri teknoloji farkıyla Japonlar en başta geliyor, ardından da Hollandalılar. Küçük bir
ülke olmasına rağmen meyve, sebze ve çiçek üretimi çok fazla. Lale ihracatından da 10 milyar euro
gelir elde ediyorlar. Laleye tulpen diyorlar. Bu adın tülbentten geldiğine inanılıyor. Söylentilere
göre lale soğandan çıktığı için böyle bir ad verilmiş.Dünya'nın en büyük somon ihracatçısı da Norveç
değil, Hollanda.
Kanallar Şehri
AMSTERDAM
Amsterdam heyecan kaynağı,adrenalini yüksek,öte yandan romantizmi yüreklere su serpen bir dünya
şehri.
İnsanoğlu ünlü şehirleri genellikle bir sembolle özdeşleştirirler.Bellek tazelenirken Paris Eyfel Kulesi,
New York Özgürlük Heykeli, Roma Aşk Çeşmesi'yle düşüverir akla. Amsterdam ise birden çok
sembolle hatırlanır; adeta dünyaca ünlü mücevhercilerinin özenle işlediği bol karatlı pırlantaların
onlarca yüzeyi gibi. Amsterdam deyince akla kanallar, bisikletler,köprüler,kırmızı fenerli
evler,uyuşturucuların serbestçe satıldığı coffee Shoplar kısaca özgürlük , hoşgörü ve çeşitlilik
gelir.Amsterdam, başkalarının özgürlüğü engellenmediği sürece özgür olunan bir kent.Toplumun
bireye baskısının minimuma indiği,devletin yatak odalarını kişinin mahremiyetine bıraktığı,cinsel
yönelimlerin ve fantezilerinse hoşgörünün şemsiyesi altına girdiği bir yerleşim.Çeşitliliğe gelince ;
kültür,tarih,eğlence ve ulaşım gibi büyük bir şehrin sahip olması gereken tüm ihtiyaçları ve avantajları
barındırmasına rağmen küçük bir şehrin sakinliğine ve kolaylığına da olanak sağlıyor.
145 milletten 720bin kişinin 400 bin adet bisikletle uyum içinde yaşadığı şehirde 6800 tane 16-18.
yy.'a ait tarihi bina,2500 adet kanallarda demirli tekne-ev,1281 köprü ve 165 kanal muhteşem dekoru
tamamlıyor.Kanallarda kazıklar üstüne inşa edilmiş ve değişik renklere bürünmüş ufacık evler,
kaldırım taşıyla döşenmiş sokaklar,ağaç gölgeli kanallar,geniş parklar her sene gelen 7 milyondan
fazla turistin hayranlığını kazanıyor.
Adı Amstel Nehrinden geliyor!
Hollandalılar çok iyi ingilizce konuşuyorlar, bunun sebebi dillerinin ingilizce ve almancanın krışımı gibi
olması ve televizyon programların dublajlı değil alt yazı ile gösterilmesi. Flemenkçe olarak da geçen
dilleri çok zor, ulusal havayollarının açılımına bir göz atıp telaffuz etmeye çalışın: Koninklijke
Luchtvaart Maatschppij! Hollandalıların dini inançları pek güçlü değil.Kiliselerin bir çoğu cemaat
yetersizliğinde kapanmış.Kültürel bir amaçla kullandığınız taktirde ise 1 Euro gibi bir bedel ile
devralabiliyorsu
AMSTERDAM'IN YILDIZLARI
Kırmızı Fener Sokağı
Şehri keşfetmek çok kolay. Önce ana Tren istasyonu'nu (Central Station) arkanıza alın. Ardından çok
sayıda büyük mağazanın yer aldığı, aynı zamanda kanal turunu yapan teknelerin demirlediği
iskelelerin olduğu Damrak'tan geçin.Birazdan Kraliyet Sarayı ve güvervinleriyle ünlü Dam Meydanı'na
ulaşacaksınız. Amacınız farklı bir bölgeyi ziyaretse istasyondan sonra sola kıvrılın.Apayrı bir dünyanın
kapıları açılacak önünüze.Kırmızı floresanlı lambalardan dolayı Kırmızı Fenerli Evler olarak
adlandırılan yapılarda iç çamaşırlarıyla müşteri bekleyen, vücutlarını kiralayarak hayatlarını kazanan
hayat kadınları ile karşılaşacaksınız. Kadın olsanız bile çekinmeyin burası şehrin en turistik bölgesi.
Buraya gelmek için bu kadınların saatlik bazda kiracısı olmakda şart değil. Erkeklerin çoğu seyirci
olarak dolaşıyor ortalarda. İçeri girenlerde 15 dakikalık hızlı bir servis için 50Euro civarında bir para
ödüyorlar.Çalışanların sadece yüze 5'i Hollanda da doğmuş.
Kanallar
Kuzeyin Venediği tanımlamasının nedeni olan kanallar iç içe yarım halkalar halinde şehri kuşatıyor.
İmparator(keizer) , prens(prinsen),Centilmen(Heren) adını taşıyan üç ana kanal diğer kanallarla
birlikte sadece şehri süslemekle kalmayıp ulaşıma da katkıda bulunuyor. Amsterdam'da kanal turu
için Holland International'ı (6253035 www.hir.nl) deneyebilirsiniz.
Çiçek Pazarı
Regulierdawarsstraat
Şehirdeki en ilginç yerlerden biri çiçek pazarı Avrupa'nın en büyük çiçek ihraatçılarından biri olan
Hollanda'da sabah kesnilen çiçekler , öğleden sonra kıtanın büyük bölümünde satışa sunuluyor.Çiçek
pazarının hemen yanında şehrin gece hayatının hareketli noktalarından biri olan ve adını ünlü ressam
Rembrandt'dan alan meydan bulunuyor.
Müzeler
Çok kosmopolit bir yapıyı bünyesinde barındıran şehrin Müzeler Meydanı'nda sanata ilgisiz olanların
dahi ilgisini çekebilecek müzeler var.Van Gogh'un adını taşıyan müzede dehasınıı tablolarında ki
sarıların,yeşillerin,mavilerin coşkusuyla çılgınlığını ise kulağını kesmesiyle gösteren sanatçının tabloları
dışında Gauguin ve Lautrec gibi çağdaşlarının da eserleri bulunuyor.
ALIŞVERİŞ
Ana cadde olan Damrak üzerinde ve onun paralel sokaklarında çok sayıda mağaza var.
Jordaan'ın arka sokaklarında güzel butikler yer alıyor.Nine Streets ise şık dükkanların ve
antikacıların olduğu bir
bölge.Waterlooplein'de bir bit pazarı var.Bazı dükkanlar pazartesi kapalı olabilir bilginize.
EĞLENCE ZAMANI
Eğlence için Escape Venue, De Trut, Club NL ve canlı müzikler için Paradiso ilk tercih yerleriniz
olabilir. Cafe April Exit, Thermos Night ve Cock Ring ise gaylerin gözde mekanları arasında.
AMSTERDAM'IN EN ŞIK RESTORANLARI
D'vijff Vlieghen
Spuisstraat 294-302
Tel: 530 40 60, www.fiveflies.nl
Telaffuzu zor görünen bu ismin anlamı beş sinek. Restoran birbirine koridorlar ile bağlı beş evden
oluşuyor.Çağdaş Hollanda mutfağının güzel örneklerini servisin biraz yavaş olduğu bu mekanda
deneyebilirsiniz.
Dylan, The
Keizergracht, 384
Tel: 530 20 10, www.dylanamsterdam.com
Jordaan bölgesinde bulunan Dylan otel iç dekorasyonu ve hip atmosferiyle nefes kesiyor. Japon, Tay
ve Fransız mutfakları karıştırılıp harikalar yaratılmış.Gelen kitle çok hoş, yemek yerken gözünüz
gönlünüz açılıyor.
La Rive
Inter Continental Hotel
Tel: 520 32 64
Şehrin en güzel otellerinin birinin içinde nehir manzaralı, mükemmel bir restoran. Fransız ve Akdeniz
mutfakları ile hazırlanan lezzetli menü gelenleri mutlu ediyor.Yazın mutlaka terasında oturun.
Christophe
Leliegracht, 46
Tel: 625 28 07, www.christophe.nl
Ünlü şef Jean Christophe Royer Fransız mutfağıyla Akdeniz mutfağını harmanlayıp Afrika esintilerini
de üzerine eklemiş. Ortaya çıkan yemekler ise adeta bir sanat eseri gibi, lezzetler olağanüstü, işini iyi
yapan personel, çiçekler ile renklendirilmiş kanal kenarında ki bu restoranı daha da özel kılıyor. Sıra
dışı bir gece için güzel bir seçim.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder