İber yarımadası binlerce yıl boyunca büyük güçleri cezbetti. M.Ö. 11. yüzyılda Fenikeliler İber
Yarımadası'nda kolonilerini kurdular. Yunanlılar, Kartacalılar, Romalılar ve Vizigotlar takip etti. 711
yılında da Arapların dönemi başladı ve 1492'ye kadar sürdü. İspanya 16. ve 17. yüzyıllara
sömürgeleriyle damgasını vurdu. Orta ve Güney Amerika'da Brezilya ve birkaç küçük yer dışında her
ülke İspanyol sömürgesi haline geldi. 17. Yüzyıldaki Altın Çağ sırasında sanat ve edebiyatta ilerleme
kaydeden İspanyollar, 1898'de Amerika'daki son kolonileri olan Küba'yı kaybettiler. İspanya 1975'e
kadar Diktatör Franco'nun yönetiminde kaldı. Onun ölümü ile beraber fakir tarım ülkesi çok büyük
mesafeler kaydetti ve 1989'da Avrupa Birliğine girdi.
Ayrıca İspanya, kültürel ve coğrafi farklılıkları, festivalleri, flemenko dansı, boğa güreşleri, lezzetli
mutfağı, tarihi ve doğal güzellikleriyle her zaman turist çeken bir ülkedir. Akdeniz, Kuzey Atlantil
Okyanusu ve Biscay Körfezi boyunca uzanan binlerce km'lik sahili ve yılın büyük bir bölümünün
güneşli geçmesi, turistlerin İspanya plajlarına akın etmesine neden olmaktadır.
Akdeniz'in Bütün Renkleri
BARSELONA
Barselona deyince akla, yaşamın tadını çıkarma konusunda uzman insanlar, Akdeniz cıvıltısı, tapas
barlar, La Rambla'da piyasa yapan yığınlar ve şehrin adeta sembolü olan La Sagrada Familia katedrali
geliyor.Barselona İspanya'nın 17 özerk bölgesinden biri olan Katalanya'nın başkenti.Güneşin yıl
boyunca ısıttığı, doğanın cömert davrandığı bu kent 1992 olimpiyatları dolayısıyla yapılan makyajın
ardından, dünyanın en güzel şehirleri arasında kendine sağlam bir yer edindi.Hayatını Barselona'yı
birbirinden muhteşem eserlerle donatmaya adamış Antoni Gaudi'nin katkılarını da unutmamak lazım.
Yeryüzünde bir isimle bu kadar özdeşleşmiş olan kaç şehir var ki?
Yüzyıllarca düşman korkusuyla surların içine mahkum edilen Barselona , 1854den sonra ki büyüme
çerçevesinde ızgara bir plan ile geniş bulvarlara, büyük meydanlara ve modern binalara
kavuşmuş.Devrin zengin elitlerinin verdikleri destekle hem kendi evleri hem de kamu binaları Art
Nouveau'nun Katalan versiyonu olan Modernisme nin etkisinde kalmış.Ortaya da en fazla Art
Nouveau binasına sahip olmakla övünen kenti çıkmış. Barselona'ya gidip gündelik hayatın içine dalın.
Şehrin büyüsü sizi de kucaklayacak ve zamanın nasıl geçtiğinin farkına bile varmayacaksınız.
BARSELONA'NIN YILDIZLARI
Las Ramblas
Önce en önemli meydan olan Katalanya'dan geçip şehrin en kalabalık caddesi Las Ramblas'da dolaşın.
Bu cadde aslında beş farklı Rambla'nın birleşmesinden oluşuyor. 1250 metrelik yolun sonunda
bulunan Kristof Kolomb Anıtı'na doğru yürürken canlı heykeller,çiçek ve hayvan satan dükkanlar ,
operaya yetişmeye çaşılanlar , yoldan geçenleri seyretmek için kafelere konuşlanmış olanlar,
Boqueria isimli çok ilginç pazarda alışveriş yapanlar, Plaça Reial'da keyif çatanlar yaşamınıza görsel bir
zenginlik katacak. Dar sokakları geçtikten sonra ulaşacağınız Bari Gotic(Gotik Bölge) geçmiş yüzyılların
ipuçlarını serecek gözlerinizin önüne.Sti Joseph Boqueria'da envai çeşit sebze , meyve , et ve balık
göreceksiniz.Jamon dedikleri jambonun alası 1217 yılından kalma nu pazarda var. Yol üzerinde ki
Gran Teatre de liceu Katal Operası'nın merkezi ve bombalamaların, yangınların kurbanı olmuş ama şu
anda tüm görkemiyle Las Ramblas'ı süslüyor. Kolomb'un Anıtı'na asansörle çıkabilirsiniz. İşin komik
yanı heykel eliyle Amerika istikametine değilde Libya tarafını gösteriyor! Katalanlar Kolomb'u Katalan
olarak görüyorlar, tarihçiler ise İtalyan! Ciutat Vella dedikleri eski şehirde bulunan Bari Gotiv tarihi
katedralin de olduğu yer. 13. yüzyıldan kalma binanın önünde ki meydan da pazar günü bir halka
oluşturup dans eden insanlar görürseniz anlayın Katalanya'nın folklorik dansı Sardana'yı icra
ediyorlar.Katedral içinde sağda Lepanto yani İnebahtı Şapeli bar, Hz. İsa'nın başın bakın, yana doğru
eğilmiş.Denilen o ki inebahtı Savaşı sırasında Hz. İsa'nı bu büst şeklinde ki başı bir geminin
pruvasındaymış, Osmanlılar bir top atmışlar, Hz. İsa kendine gelmesi diye başını yana çevirmiş ve bir
mucize gerçekleşmiş! Katedralin arkasında ki sokaklar ve Sant Joume Meydanı çok güzel.
Barselona ve Sanat
Sırtını dağlara , yüzünü Akdeniz'e dönmüş olan Barselona sürprizlerle dolu bir şehir. Sanat şehrin can
damarı. Gaudi'nin eserlerini tavaf ettikten sonra Pablo Picasso Müzesi'ni gezin. Orta çağdan kalma üç
sarayın restorasyonu sonucunda ortaya çıkan yapıda üç bin eserden oluşan bir koleksiyon var. 1881
yılında Malaga da doğan sanatçı 14 yaşına geldiğinde bu şehirden aldığı ilhamı yansıtmış tuvallere. Sık
sık gittiği ve hale Carrer Montsio'da bulunan Els Quatre Gats isimli kafe Picasso'nun ilk sergisine de ev
sahipliği yapmış. 1939-1975 yılları arasında İspanya'da terör estiren dikatatör Franco sanatçının
memleketinden ayrılıp Fransa'ya gitmesine neden olmuş.Velazquez'in Madrid'de ki Prado Müzesi'nde
bulunan ünlü eseri Las Meninas'ın Picasso'nun fırça darbeleriyle şekillenmiş halini gördükten sonr
sahile yürüyün. Akdeniz ile kucaklaştığınız nokta da Port Vell karşılayacak sizi.
Port Vell
Vell Limanı diye Türkçeye çevirebileceğimiz bu yer de Moll d'Espanya ve Maremagnum
komplekslerinde bulunan restoranlardan birini tercih edebilir ya da dükkanları gezebilirsiniz. Hemen
yanda ki bina da ise akvaryum ve IMAX Tiyatrosu bulunuyor.Akvaryum da bin deniz canlısı var.
Özellikle deniz ürünleri konusunda uzmanlaşmış olan restoranların olduğu eski balıkçı köyü
Barceloneta, Port Vell'in yakınında ki güzel noktalardan biri.
Montjuic Tepesi
Yahudi ya da Jupiter Tepesi olarak geçen tepe, yıllarca askeri bölge olarak kullanıldığı için fazla
yapılaşma olmamış. Tepeye çıkmak için şehrin ikinci önemli meydanı olan Plaza d'Espanya'dan
geçebilirsiniz.Önce İspanya'nın etrafında ki 3 denizi (Akdeniz , Atlantik okyanusu, Biscay Körfezi)
sembolize eden çeşmeyi geride bırakacaksınız. Venedik San Marco Meydanı'nda ki kuleyi anımsatan
yapılardan geçerken Barselona'ın Kongre Merkezlerinden birini göreceksiniz. Tam karşınız da eski bir
saray olan Katalanya Sanat Müzesi var. Müzenin önünde ki Sihirli Çeşme'de akşamları ses ve ışık
gösterisi yapılıyor. Yokuştan çıkarken sol kolda Poble Espanyol kalacak. Burada İspanya'nın değişik
köşelerinin mimari özelliklerini taşıyan binalar var. İçinde ki Tablao de Carmen flamenko gösterileri
izleyebileceğiniz mekanlardan biri. Tepeye doğru çıkmaya devam edin 1992 Olimpiyatları'nın yapıldığı
yere geldiniz.
ALIŞVERİŞ
La Rmblas'ın Bari Gotic'in ara sokaklarında çok güzel, küçük dükkanlar keşfedebilirsiniz. Passeig de
Gracia ise Barselona'nın Bağdat caddesi gibi ve birbirinden şık manzaralara ev sahipliği
yapıyor.Picasso Müzesi yakınlarında ki Born bölgesinde de tasarımcıların mağazaları var. L'illa
Diagonal şehirdeki güzel AVM'lerden biri.
NE, NEREDE YENİR?
Tapaslar, şaraplar, İspanyol şampanyası “Cava”, patatesli meşhur İspanyol omleti “tortilla de
patatas”, soğuk domates çorbası “Gazpacho”, İspanyol jambonu “Jamon”, manchego peyniri, salçalı
et yemekleri, yahni yemeği "Rabo de toro", paella, taze deniz mahsulleri ve sangria.
Cömert bir bütçeye sahipseniz Barselona'nın en iyi restoranları:
Los Caracoles
C/Escudillers, 14 Tel: 93 302 31 85
Tarihi kuzine hala yemek yapımında kullanılır. Şehrin en otantik mekanı.
Barceloneta
L'Escar, 22
Tel: 93 221 21 11, www.rte-barceloneta.com
Akdeniz'in en güzel şehirlerinden biri olan Barselona'nın en iyi balık restoranı.Linada yer aldığı için
manzarası çok güzel.
La Dama
Avinguda Diagonal, 423
Tel:93 202 06 86, www.ladama-restaurant.com
1918'den kalma Art Nouveau tarzında yapılmış bir binada bulunan restoran Katalan mutfağının en
güzel örneklerini sunuyor.
EĞLENCE ZAMANI
Primevra Sound(www.primevrasound.com), Sonar(www.sonar.es) ve Grac Festivali şehrin en önemli
festivalleri arasında.
Gece Kulüpleri:
Shoko
Tel: 93 225 92 03, www.shoko.biz
Otto Zutz
Tel: 93 238 07 22, www.ottozutz.com
Yarımadası'nda kolonilerini kurdular. Yunanlılar, Kartacalılar, Romalılar ve Vizigotlar takip etti. 711
yılında da Arapların dönemi başladı ve 1492'ye kadar sürdü. İspanya 16. ve 17. yüzyıllara
sömürgeleriyle damgasını vurdu. Orta ve Güney Amerika'da Brezilya ve birkaç küçük yer dışında her
ülke İspanyol sömürgesi haline geldi. 17. Yüzyıldaki Altın Çağ sırasında sanat ve edebiyatta ilerleme
kaydeden İspanyollar, 1898'de Amerika'daki son kolonileri olan Küba'yı kaybettiler. İspanya 1975'e
kadar Diktatör Franco'nun yönetiminde kaldı. Onun ölümü ile beraber fakir tarım ülkesi çok büyük
mesafeler kaydetti ve 1989'da Avrupa Birliğine girdi.
Ayrıca İspanya, kültürel ve coğrafi farklılıkları, festivalleri, flemenko dansı, boğa güreşleri, lezzetli
mutfağı, tarihi ve doğal güzellikleriyle her zaman turist çeken bir ülkedir. Akdeniz, Kuzey Atlantil
Okyanusu ve Biscay Körfezi boyunca uzanan binlerce km'lik sahili ve yılın büyük bir bölümünün
güneşli geçmesi, turistlerin İspanya plajlarına akın etmesine neden olmaktadır.
Akdeniz'in Bütün Renkleri
BARSELONA
Barselona deyince akla, yaşamın tadını çıkarma konusunda uzman insanlar, Akdeniz cıvıltısı, tapas
barlar, La Rambla'da piyasa yapan yığınlar ve şehrin adeta sembolü olan La Sagrada Familia katedrali
geliyor.Barselona İspanya'nın 17 özerk bölgesinden biri olan Katalanya'nın başkenti.Güneşin yıl
boyunca ısıttığı, doğanın cömert davrandığı bu kent 1992 olimpiyatları dolayısıyla yapılan makyajın
ardından, dünyanın en güzel şehirleri arasında kendine sağlam bir yer edindi.Hayatını Barselona'yı
birbirinden muhteşem eserlerle donatmaya adamış Antoni Gaudi'nin katkılarını da unutmamak lazım.
Yeryüzünde bir isimle bu kadar özdeşleşmiş olan kaç şehir var ki?
Yüzyıllarca düşman korkusuyla surların içine mahkum edilen Barselona , 1854den sonra ki büyüme
çerçevesinde ızgara bir plan ile geniş bulvarlara, büyük meydanlara ve modern binalara
kavuşmuş.Devrin zengin elitlerinin verdikleri destekle hem kendi evleri hem de kamu binaları Art
Nouveau'nun Katalan versiyonu olan Modernisme nin etkisinde kalmış.Ortaya da en fazla Art
Nouveau binasına sahip olmakla övünen kenti çıkmış. Barselona'ya gidip gündelik hayatın içine dalın.
Şehrin büyüsü sizi de kucaklayacak ve zamanın nasıl geçtiğinin farkına bile varmayacaksınız.
BARSELONA'NIN YILDIZLARI
Las Ramblas
Önce en önemli meydan olan Katalanya'dan geçip şehrin en kalabalık caddesi Las Ramblas'da dolaşın.
Bu cadde aslında beş farklı Rambla'nın birleşmesinden oluşuyor. 1250 metrelik yolun sonunda
bulunan Kristof Kolomb Anıtı'na doğru yürürken canlı heykeller,çiçek ve hayvan satan dükkanlar ,
operaya yetişmeye çaşılanlar , yoldan geçenleri seyretmek için kafelere konuşlanmış olanlar,
Boqueria isimli çok ilginç pazarda alışveriş yapanlar, Plaça Reial'da keyif çatanlar yaşamınıza görsel bir
zenginlik katacak. Dar sokakları geçtikten sonra ulaşacağınız Bari Gotic(Gotik Bölge) geçmiş yüzyılların
ipuçlarını serecek gözlerinizin önüne.Sti Joseph Boqueria'da envai çeşit sebze , meyve , et ve balık
göreceksiniz.Jamon dedikleri jambonun alası 1217 yılından kalma nu pazarda var. Yol üzerinde ki
Gran Teatre de liceu Katal Operası'nın merkezi ve bombalamaların, yangınların kurbanı olmuş ama şu
anda tüm görkemiyle Las Ramblas'ı süslüyor. Kolomb'un Anıtı'na asansörle çıkabilirsiniz. İşin komik
yanı heykel eliyle Amerika istikametine değilde Libya tarafını gösteriyor! Katalanlar Kolomb'u Katalan
olarak görüyorlar, tarihçiler ise İtalyan! Ciutat Vella dedikleri eski şehirde bulunan Bari Gotiv tarihi
katedralin de olduğu yer. 13. yüzyıldan kalma binanın önünde ki meydan da pazar günü bir halka
oluşturup dans eden insanlar görürseniz anlayın Katalanya'nın folklorik dansı Sardana'yı icra
ediyorlar.Katedral içinde sağda Lepanto yani İnebahtı Şapeli bar, Hz. İsa'nın başın bakın, yana doğru
eğilmiş.Denilen o ki inebahtı Savaşı sırasında Hz. İsa'nı bu büst şeklinde ki başı bir geminin
pruvasındaymış, Osmanlılar bir top atmışlar, Hz. İsa kendine gelmesi diye başını yana çevirmiş ve bir
mucize gerçekleşmiş! Katedralin arkasında ki sokaklar ve Sant Joume Meydanı çok güzel.
Barselona ve Sanat
Sırtını dağlara , yüzünü Akdeniz'e dönmüş olan Barselona sürprizlerle dolu bir şehir. Sanat şehrin can
damarı. Gaudi'nin eserlerini tavaf ettikten sonra Pablo Picasso Müzesi'ni gezin. Orta çağdan kalma üç
sarayın restorasyonu sonucunda ortaya çıkan yapıda üç bin eserden oluşan bir koleksiyon var. 1881
yılında Malaga da doğan sanatçı 14 yaşına geldiğinde bu şehirden aldığı ilhamı yansıtmış tuvallere. Sık
sık gittiği ve hale Carrer Montsio'da bulunan Els Quatre Gats isimli kafe Picasso'nun ilk sergisine de ev
sahipliği yapmış. 1939-1975 yılları arasında İspanya'da terör estiren dikatatör Franco sanatçının
memleketinden ayrılıp Fransa'ya gitmesine neden olmuş.Velazquez'in Madrid'de ki Prado Müzesi'nde
bulunan ünlü eseri Las Meninas'ın Picasso'nun fırça darbeleriyle şekillenmiş halini gördükten sonr
sahile yürüyün. Akdeniz ile kucaklaştığınız nokta da Port Vell karşılayacak sizi.
Port Vell
Vell Limanı diye Türkçeye çevirebileceğimiz bu yer de Moll d'Espanya ve Maremagnum
komplekslerinde bulunan restoranlardan birini tercih edebilir ya da dükkanları gezebilirsiniz. Hemen
yanda ki bina da ise akvaryum ve IMAX Tiyatrosu bulunuyor.Akvaryum da bin deniz canlısı var.
Özellikle deniz ürünleri konusunda uzmanlaşmış olan restoranların olduğu eski balıkçı köyü
Barceloneta, Port Vell'in yakınında ki güzel noktalardan biri.
Montjuic Tepesi
Yahudi ya da Jupiter Tepesi olarak geçen tepe, yıllarca askeri bölge olarak kullanıldığı için fazla
yapılaşma olmamış. Tepeye çıkmak için şehrin ikinci önemli meydanı olan Plaza d'Espanya'dan
geçebilirsiniz.Önce İspanya'nın etrafında ki 3 denizi (Akdeniz , Atlantik okyanusu, Biscay Körfezi)
sembolize eden çeşmeyi geride bırakacaksınız. Venedik San Marco Meydanı'nda ki kuleyi anımsatan
yapılardan geçerken Barselona'ın Kongre Merkezlerinden birini göreceksiniz. Tam karşınız da eski bir
saray olan Katalanya Sanat Müzesi var. Müzenin önünde ki Sihirli Çeşme'de akşamları ses ve ışık
gösterisi yapılıyor. Yokuştan çıkarken sol kolda Poble Espanyol kalacak. Burada İspanya'nın değişik
köşelerinin mimari özelliklerini taşıyan binalar var. İçinde ki Tablao de Carmen flamenko gösterileri
izleyebileceğiniz mekanlardan biri. Tepeye doğru çıkmaya devam edin 1992 Olimpiyatları'nın yapıldığı
yere geldiniz.
ALIŞVERİŞ
La Rmblas'ın Bari Gotic'in ara sokaklarında çok güzel, küçük dükkanlar keşfedebilirsiniz. Passeig de
Gracia ise Barselona'nın Bağdat caddesi gibi ve birbirinden şık manzaralara ev sahipliği
yapıyor.Picasso Müzesi yakınlarında ki Born bölgesinde de tasarımcıların mağazaları var. L'illa
Diagonal şehirdeki güzel AVM'lerden biri.
NE, NEREDE YENİR?
Tapaslar, şaraplar, İspanyol şampanyası “Cava”, patatesli meşhur İspanyol omleti “tortilla de
patatas”, soğuk domates çorbası “Gazpacho”, İspanyol jambonu “Jamon”, manchego peyniri, salçalı
et yemekleri, yahni yemeği "Rabo de toro", paella, taze deniz mahsulleri ve sangria.
Cömert bir bütçeye sahipseniz Barselona'nın en iyi restoranları:
Los Caracoles
C/Escudillers, 14 Tel: 93 302 31 85
Tarihi kuzine hala yemek yapımında kullanılır. Şehrin en otantik mekanı.
Barceloneta
L'Escar, 22
Tel: 93 221 21 11, www.rte-barceloneta.com
Akdeniz'in en güzel şehirlerinden biri olan Barselona'nın en iyi balık restoranı.Linada yer aldığı için
manzarası çok güzel.
La Dama
Avinguda Diagonal, 423
Tel:93 202 06 86, www.ladama-restaurant.com
1918'den kalma Art Nouveau tarzında yapılmış bir binada bulunan restoran Katalan mutfağının en
güzel örneklerini sunuyor.
EĞLENCE ZAMANI
Primevra Sound(www.primevrasound.com), Sonar(www.sonar.es) ve Grac Festivali şehrin en önemli
festivalleri arasında.
Gece Kulüpleri:
Shoko
Tel: 93 225 92 03, www.shoko.biz
Otto Zutz
Tel: 93 238 07 22, www.ottozutz.com
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder